Koşulsuz Sevgi Ya da Veliler ve Veliler(!)
“Koşulsuz sevgi konusunda çok güzel bir örnek olarak gördüğüm bir çocuk kitabından söz etmek istiyorum. Kitaptaki olaylar bir okulda geçmektedir. Öykünün kahramanı iyi ve akıllı bir kız öğrencidir. Ve sınıfının temsilcisidir. Bir akşam
Bir akşam yatakhanedeki öğrenciler yasak olduğu halde, gece ışıklar söndükten sonra bahçede toplanıp eğlenmeye karar verirler. Sınıf temsilcisi önce karşı çıkar ama arkadaşlarının ısrarlarına dayanamayarak onlara katılır. Sonuçta yakalanırlar ve cezalandırılırlar; öykümüzün kahramanı da sınıf temsilciliğinden alınır. Çok üzgündür, çünkü temsilci olmayı çok istemiş ve bu olaya kadar görevlerini severek yapmıştır. Olanları başka bir kentte yaşamakta olan anne ve babasına, başkalarından değil, benden duymanızın daha uygun olacağını düşündüm, diyerek bir mektupla bildirir; bu arada ne kadar üzüldüğünü de anlatır.
Okulun geleneksel şenlik günleri gelip çatmıştır. Tüm anne babalar davetlidir. Kahramanımızın annesiyle babası da gelirler, gösteri boyunca kızlarını alkışlarlar. Üzücü olaydan hiç söz edilmez, ama babası onu daha sıkıca kucaklamasıyla, annesi de koluna girerek, okul içinde yaptıkları gezinti boyunca yanından ayrılmayarak üzüntüsünü anladıklarını, onu sevdiklerini ve arkasında olduklarını hissettirirler. Gün sona ermiştir. Vedalaşırken genç kızın gözleri sevgi, tazelenmiş güven ve şükran hisleriyle dolar, onlara bir kez daha sarılır. Yepyeni bir hevesle okul yaşamına ve çalışmalarına dönebilecektir artık. Sonuçta bir çocuk romanı ama alınacak öyle çok ders var ki… Hele de biz anne babalar için.
Her şeyden önce bir hata yapıldığını ve bunun bedelinin ödenmesinin gerekliliğini hem genç kız, hem de anne baba kabulleniyor ve kimse okul idaresini suçlamaya kalkmıyor. Burada kurallara saygının, topluma ve insana da saygılı olmayı öğrettiğini görüyoruz.
Genç kız olayı okul idaresi bildirmeden, kendisi dürüstçe anne babasına yazıyor ve üzüntüsünü belirtiyor.
Anne babasıysa okulda karşılaştıklarında olaydan yeterince ders aldığı belli olan kızlarının ne üstüne giderek onu utanca boğuyor, ne de okul idaresine kızlarına “garez” olmakla suçluyorlar. Ve sessiz sevgi mesajlarıyla, “Üzüntünü anlıyoruz ama bundan böyle davranışlarında daha dikkatli ol, okulunun kurallarına saygılı ol. Ve seni her zamanki gibi çok sevdiğimizi unutma,” diyorlar.
İşte güzel bir koşulsuz sevgi örneği.
Koşulsuz sevginin sözlü mesajlarına ve onların karşıtlarına gelince, bazen hiç farkında olmadan, yorgun ya da öfkeli olduğumuz zaman ağzımızdan kaçanlarla, doğru olanı karşılaştıralım ki, şu sakin anımızda aradaki dağlar kadar farkı görebilelim. Kötü örnekler çocuğun zihnine yerleşiyor ve tüm yaşamı boyu kendine olumsuz bakmasına yol açıyor.”
Yukarıda okuduğunuz bu bölüm İpek Ongun’un gençlerin de yardımıyla yazılması sağlanan “Anne Babama Sevgilerimle… Lütfen Beni Anla” (s.55-56) kitabından buraya alınmıştır.